×
Değerli âlim Muhammed Salih el-Muneccid\’in cevapladığı sorunun metni şöyledir: \”Ben, bazı âlimlerin sigaranın haram olduğunu söylediğini biliyorum. Fakat boğaza giren yiyecek veya içecek hükmünde bir şey sayılmamakla birlikte oruçluyken sigara içmek niçin haram sayılmaktadır? Bu soruyu birçok kimseye sordum, fakat hiç kimse bana, sigaranın haram olduğunu söylemekten başka (ikna edici) bir cevap veremedi. Lütfen bana ne yapmam gerektiğini haber verir misiniz?\”.

    Ramazan'da gündüz sigara içmenin hükmü

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    Muhammed Salih el-Muneccid

    Terceme : Muhammed Şahin

    Tetkik : Ali Rıza Şahin

    2012 - 1433

    ﴿ حكم التدخين في نهار رمضان ﴾

    « باللغة التركية »

    محمد صالح المنجد

    ترجمة: محمد مسلم شاهين

    مراجعة: علي رضا شاهين

    2012 - 1433

    Soru:

    Ben, bazı âlimlerin sigaranın haram olduğunu söylediğini biliyorum. Fakat boğaza giren yiyecek veya içecek hükmünde bir şey sayılmamakla birlikte oruçluyken sigara içmek niçin haram sayılmaktadır?

    Bu soruyu birçok kimseye sordum, fakat hiç kimse bana, sigaranın haram olduğunu söylemekten başka (ikna edici) bir cevap veremedi.

    Lütfen bana ne yapmam gerektiğini haber verir misiniz?

    Cevap:

    Hamd, Allah'a mahsustur.

    Sigara haramdır ve haram olduğunda da hiç şüphe yoktur.

    Sigaranın orucu bozan şey olmasının sebebine gelince, çünkü sigaranın insanın içine ve midesine ulaşan bir hacmi vardır.

    Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn'e -Allah ona rahmet etsin-:

    - Oruçlu kimsenin güzel koku koklamasının hükmü hakkında sorulduğunda o şöyle cevap vermiştir:

    "Oruçlu kimsenin,Ramazan'ın gündüzünde güzel koku kullanması ve onu koklaması câizdir. Ancak buhuru koklayamaz. Çünkü buhurun mideye ulaşan bir hacmi vardır, o da dumandır."[1]

    Bir hacmi olmasından dolayı sigara da buhur gibidir. Fakat buhur ile sigara, temelde hüküm bakımından birbirinden farklıdır. Buhur, temiz ve güzel olduğundan dolayı helâldir, sigara ise pis olduğu için haramdır.

    & & & & & &

    [1] Fetâvâ İslâmiyye; c: 2, s: 128